- Ağustos ayı kira artış oranı % 65,93 (tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalaması) olmuştur. Konutlarda kira artış sınırlaması 1 Temmuz itibariyle sona ermiştir.
- 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 02/08/2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Kanun ile,
– “Kontrollü hayvan” tanımı kaldırılarak yerine “Sahipli hayvan” tanımı getirilmiş ve bir kişi, kuruluş, kurum ya da tüzel kişilik tarafından sahiplenilen, bakımı, aşıları, periyodik sağlık kontrolleri yapılan ve Bakanlık veri tabanına kaydedilen ev hayvanlarını kapsadığı hüküm altına alınmıştır.
– Hayvan bakımevinin tanımı Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği yer olarak değiştirilmiş ve hüküm altına alınmıştır.
– “Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.” hükmü yürürlükten kaldırılmıştır.
– Güçten düşen hayvanların korunacağı hükmü değiştirilerek hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılacağı hüküm altına alınmıştır.
– Bakımevlerine alınan hayvanların Bakanlık veri sistemine kaydedilecek ve rehabilite edilen köpekler, sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevlerinde barındırılacaktır.
– Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk etmek veya bakımevinde barındırılan köpekleri bakımevi dışında bir yere bırakmak yasaklanmıştır.
– El konulan hayvanlardan, sahiplendirilme niteliği olanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacağı hüküm altına alınmıştır.
- 7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 02/08/2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Kanun ile,
– Vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarılacak, günlük hasılat tutarlarının ortalaması alınarak mükelleflerin aylık ve yıllık hasılat tutarları tespit edilecektir.
– Altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenler borsa rayici ile değerlenecektir.
– Kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçlarıyla gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistem veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için belirlenen özel usulsüzlük cezasının 3 katı ceza uygulanacaktır.
– Yabancı devlet kurum ve kuruluşlarınca deprem nedeniyle yapılacak yardımlarda KDV istisnası sağlanacaktır.
– Ticari olmayan gezi, eğlence, spor gibi faaliyetlerde kullanılan deniz taşıma araçlarına yat limanlarında verilen kiralama, bakım gibi hizmetlerdeki KDV istisnası ve indirimi kaldırılacaktır.
– Yaşlılık, malullük, ölüm aylığı ödenenlere ve hak sahiplerine dosya bazında 10 bin lira olan aylık asgari ödeme tutarı 12 bin 500 liraya yükseltilecektir.
– Kamu özel işbirliği modeli çerçevesinde yürütülen projelerde faaliyette bulunan kurumların kazançları üzerinden yüzde 30 kurumlar vergisi hesaplanacaktır.
– 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı sayılanlardan, ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlananların, aynı iş yerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya devam etmeleri halinde işverenlere sağlanan 5 puanlık sosyal güvenlik desteği sonlandırılacaktır.
– Uluslararası deniz taşımacılığı faaliyetinden elde edilen kazançlar ile bu faaliyetle bağlantılı olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerden elde edilen kazançlar yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinden istisna tutulacaktır.
– Nihai ana işletmesinin konsolide finansal tablosundaki yıllık konsolide hasılatı, gelirin raporlandığı hesap döneminden önceki 4 hesap döneminin en az 2’sinde 750 milyon avro karşılığı Türk lirası sınırını geçen çok uluslu işletme gruplarının bağlı işletmelerinin ilgili hesap dönemindeki kazançları, “yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi”ne tabi tutulacaktır.
– Küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi yüzde 15 olarak uygulanacaktır.
– Asgari kurumlar vergisi oranı ile Kanun’a göre tespit edilen oran arasındaki fark, küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi oranı olacaktır.
– Ülke bazlı vergi yükünün asgari kurumlar vergisi oranını aşması halinde ise küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi hesaplanmayacaktır.
– Yurt dışına çıkan vatandaşlardan çıkış başına alınacak harç tutarı 500 liraya yükseltilecektir. Yurt dışına çıkış harcı her yıl yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır.
- 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar 06/08/2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.
- 150 £ olan bireysel ithalat limiti 30 £’ya düşürülmüştür.
- AB’den gelen ürünlerde %18 olan gümrük vergisi %30’a çıkarılmıştır.
- Diğer ülkelerden gelen ürünlerde %30 olan gümrük vergisi %60’a çıkarılmıştır.
- ÖTV Kanunu ekli 4. Listedeki ürünlerde (vakumlu elektrik süpürgeleri, kamera vd.) yukarıdaki oranlara ilave %20 vergi alınacağı düzenlenmiştir.
- Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 10/8/2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Düzenleme ile,
– E-ticaret üzerinden yapılan alışverişlerdeki iade masraflarının tüketiciye yansıtılması bir yıl süre ile ertelenmiştir.
– Cayma hakkının kullanılabileceği mal ve hizmetlere ilişkin sınırlama ve iade masraflarının sözleşmeyle tüketici tarafından karşılanabileceğine ilişkin hükümler ertelenerek, vatandaşların herhangi bir gerekçe göstermek ve cezai şart ödemeksizin cayma haklarını kullanmaya devam etmeleri sağlanmıştır.
EMSAL YARGI KARARLARI
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2023/226 E., 2024/234 K. Sayılı ve 15.05.2024 tarihli kararı; İşyerinde geçirilen kalp krizi, iş verenin iş kazasından sorumluluğu;
“Tüm yukarıda açıklanan ilkeler ve yasa maddeleri doğrultusunda, Mahkemece yapılacak iş; kazalı müteveffanın kaza öncesi ve kaza sonrası dönemlere ait, temin edilebilen tüm tıbbi belge ve raporları dosyaya celp edildikten sonra yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda işverenin sigortalının periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp yaptırmadığı, bu muayenelerde kalp krizi riskine yol açacak rahatsızlıklarına ilişkin bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, ölüm olayından önceki tarihlerde sigortalının bünyesini zorlayacak bir çalışma yaptırılıp yaptırılmadığı, olay günü sigortalıyı işyerinde rutin dışında bir gerginlik ve stres içine sokacak bir olayın cereyan edip etmediği araştırılmak ve ölüm olayının ne şekilde meydana geldiği gözetilerek, aralarında işyeri hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir kardiyologun da yer alacağı üçlü bilirkişi heyetinden meydana gelen iş kazası olayında kazalı mütevaffanın veya davalının kusurunun bulunup bulunmadığını, kusuru bulunanlar varsa her bir taraf için ayrı ayrı açıklanmak suretiyle nedenlerini, kalp krizinde işyeri koşullarının etkili olup olmadığını, sigortalının kendi bünyesinden kaynaklanan nedenlerin ne kadar etkili olduğunu, tarafların iddia ve itiraz sebeplerinin değerlendirilmesini de kapsar şekilde tespit eden kusur raporu aldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.”
- Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/6486 E., 2017/12264 K. sayılı ve 28.12.2017 tarihli karar ; “TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN, DEĞER KAYBI VE KAZANÇ KAYBI TALEBİNE – Aracın Modeli, Markası, Özellikleri, Hasarı, Yapılan Onarım İşlemleri, Kilometresi, Olay Tarihindeki Yaşı, Davacı Tarafın İddiaları, Davalının Savunmaları Ve Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirilmeli Aracın Kaza Öncesi Hasarsız İkinci El Piyasa Rayiç Değeri İle Kaza Meydana Geldikten ve Tamir Edildikten Sonraki İkinci El Piyasa Rayiç Değeri Arasındaki Farka Göre Değer Kaybının Zararının Belirlenmesi – Denetime ve Hüküm Kurmaya Elverişli Rapor Alınıp, Varılacak Sonuca Göre Karar Verilmesi Gerekir,”
“Mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının zararının belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınıp, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Davacı tarafça kazanç kaybı talebinde bulunulmuştur. Davacı taraf aracı ile nakliyecilik işi yaptığını belirtmiş, mahkemece davacının defter ve belgeleri, vergi kayıtları istenmek suretiyle kazanç kaybı ile ilgili inceleme yapılarak, bilirkişi tarafından kazanç kaybı miktarı belirlenmiş olmasına rağmen, mahkemece kazanç kaybına yönelik istemin soyut verilere dayanmadığı gerekçesi ile reddedilmiş olması da isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. ”
BİLGİ NOTLARI
- SGK’ya Bildirilen Çıkış Kodu, Feshin Hangi Nedenle Yapıldığının İspatı İçin Yeterli midir?
İşverence iş sözleşmesinin feshinde, işten ayrılma bildirgelerinde işten ayrılma gerekçesini gösteren çıkış kodu ile bildirim yapılmaktadır. Esasında işçinin işten çıkışının çıkış koduyla bildirilmesinin fesih nedeninin belirlenmesi açısından çok bir önemi yoktur. Çünkü iş sözleşmesinin fesih nedeninin belirlenmesinde fesih iradesine bakılması gerekir. Yargıtay’ın aşağıda sunulan kararlarında da görüleceği üzere Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilen işten ayrılma bildirgelerindeki “işten ayrılma gerekçesini gösteren kod numaralarının” uygulamada her zaman gerçek fesih sebebini göstermediği ve sadece bu belgeye dayalı olarak uyuşmazlığın çözümlenmesinin isabetsiz olacağı belirtilmektedir.
Yargıtay’a göre, “Dosyada davacının 29.07.2012-13.08.2012 tarihleri arasında izin kullanmak istediğine dair imzalı talep dilekçesi ve 14-15 ve 16 Ağustos 2012 tarihleri arasında izinsiz ve mazeretsiz olarak devamsızlık yaptığına dair dört işçi tarafından imzalanmış olan devamsızlık tutanakları bulunmaktadır. Davacının çıkışı 17.08.2012 tarihinde “03-istifa” kodu ile Kuruma bildirilmiştir. Tutanak mümzileri tanık olarak dinlenmişler ve davacının izin dönüşü işe gelmediğini beyan ederek tutanak içeriklerini doğrulamışlardır. Davacı tanıklarının fesih konusundaki beyanları çelişkili olup, biri davacının işveren tarafından hakarete uğradığı için diğeri ise çalışma saatleri çok uzun olduğu için işten ayrıldığını beyan etmiştir. Dava dilekçesinde iş sözleşmesinin işverence feshedildiği belirtilmiş olup, mahkemece fesih gerekçesinin değiştirilmesi ve iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğinin kabulü isabetli olmamıştır. 4857 sayılı Kanun’un 25/2. bendi gereğince yapılan haklı fesihte yazılı fesih bildiriminde bulunulmasına ve işçinin savunmasının alınmasına da gerek yoktur. Davacı tarafça devamsızlıktan önce başka bir sebeple iş sözleşmesinin işverence feshedildiği iddia ve ispat edilmediğine göre; davacının iş sözleşmesinin 14-15 ve 16 Ağustos 2012 tarihlerindeki devamsızlığı sebebi ile haklı olarak feshedildiğinin kabulü dosya içeriğine ve delillere daha uygun düşecektir. Çıkışının istifa koduyla bildirilmesinin de bir önemi yoktur. Belirtilen sebeplerle, davacının kıdem tazminatı talebinin de reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir”
Yargıtay’ın başka bir kararında ise, “Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen işten ayrılma bildirgelerindeki “işten ayrılma gerekçesini gösteren kod numaralarının” uygulamada her zaman gerçek fesih sebebini göstermediğini ve sadece bu belgeye dayalı olarak uyuşmazlığın çözümlenmesinin isabetsiz olacağını” ifade etmiştir.
Yargıtay verdiği kararlarda, işveren tarafından SGK’ya bildirilen çıkış kodunun, feshin kim tarafından ve hangi nedenle yapıldığının ispatı için yalnız başına yeterli olmadığı yan delillerle desteklenmesi gerektiğini belirtmektedir.
- Performans Düşüklüğü Sebebiyle Yapılan Fesihlerde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
- İşyerinde objektif koşullarda uygulanan yazılı bir “performans ölçme ve değerlendirme sistemi” bulunmalıdır.
- Sistemin ölçme kriterleri ve kapsadığı dönem çalışana, değerlendirme dönemi öncesinde yazılı olarak bildirilmelidir.
- Performans düşüklüğü somut bilgi ve belgelerle tespit edilip kayıt altına alınmalıdır.
- Performans düşüklüğünün devamlılık arz etmesi gerekmektedir.
- Performans düşüklüğüne ilişkin somut tespitlerin çalışana yazılı olarak bildirilerek yazılı savunması istenmelidir.
- Savunma sonrası gereği halinde yazılı ihtar yapılmalı, eğitim eksikliği söz konusuysa gerekli eğitimler verilmelidir.
- Performans düşüklüğünün devamı ve tekrarı halinde tekrar yazılı savunma ve yazılı ihtar süreci işletilmelidir.
- Yapılan değerlendirme sonrası çalışanın aynı görevde devam etmesi mümkün değilse şirket içi rotasyon durumu araştırılmalıdır.
- Şirket içi rotasyon mümkün değilse, fesih gerekçesinin açık ve kesin olarak bildirildiği yazılı olarak yapılacak iş akdinin feshi yoluna gidilebilir.
- Eşit davranma ilkesi gereği aynı durumdaki her çalışan için aynı süreç yürütülmelidir.