HAZİRAN AYI ÖNEMLİ HUKUKİ GELİŞMELER

  • Haziran ayı kira artış oranı %45,80 (tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalaması) olmuştur.
  • 7550 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 4/6/2025 tarihli Mükerrer Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun ile,
  • Hükümlülerin denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için cezaevinde en az onda bir oranında süre geçirmesi şartı getirilmiştir.
  • Hakkında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulananlar, süreli hapis cezasının ¾’ünü iyi halli olarak infaz etmeleri durumunda koşullu salıverilmeden yararlanabilecektir.
  • Özel infaz usullerinin kapsamı genişletilmiştir.
  • Konutta infaz usulünün kapsamı, kadın, çocuk  veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımında 1 yıldan 3 yıla;70 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 2 yıldan 4 yıla;75 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 4 yıldan 5 yıla çıkarılmıştır.
  • Hafta sonu ve geceleyin infaz usulünün kapsamı değiştirilmiş olup, kasten işlenen suçlarda 1 yıl 6 aydan 3 yıla; taksirle öldürme suçu  hariç, taksirle işlenen suçlarda 3 yıldan 5 yıla çıkarılmıştır.  Ayrıca hatfa sonu infaz usulünün hafta içi olacak şekilde uygulanabilmesi kabul edilmiştir.
  • Kasten yaralama suçlarında hapis cezaları %50 oranında artırılmıştır.
  • Noterlik Kanununda Disiplin hükümleri yeniden düzenlenerek, disiplin yaptırımları, hukuki belirlilik  ve öngörülebilirlik ilkleri çerçevesinde açık ve net bir şekilde tanımlanmıştır.

EMSAL YARGI KARARLARI

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 13.01.2021 tarihli ve 2020/3915 E. 2021/614 K. Sayılı kararı; İş sözleşmelerinde fazla mesai ücretinin maktu ücrete dahil olması…

 “İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemizce, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğu kabul edilmekte olup, yılda 270 saati aşan çalışmaların kanıtlanması durumunda karşılığının ödenmesi gerekir. Bu halde, iş sözleşmesinde kararlaştırılan aylık ücrete aylık 22,5 saat fazla çalışma ücretinin de dahil olduğu göz önüne alınarak, davacının fazla çalışma ücreti dışında kalan ücretinin asgari ücretin altında kalıp kalmadığı denetlenmelidir.”

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2024/10868 K. 2024/15716  T. 04.12.2024 tarihli kararı; “İstifa dilekçesinde kişisel sebepler göstererek işten ayrılan işçinin kıdem tazminatı talebinin reddi gerekir.”

 “Somut uyuşmazlıkta davacı; yazı ve imza inkârında bulunmadığı istifa dilekçesinde kişisel sebeplerden dolayı işten çıkış işlemlerinin yapılıp istifanın kabulü talebinde bulunmuştur. Yine tüm dosya kapsamından davacının işten kişisel sebepler ileri sürerek ayrıldığı, istifa dilekçesinde işçilik alacaklarının ödenmediğinden bahsetmediği, işveren yetkililerince iradesinin fesada uğratıldığını da ispat edemediği anlaşılmaktadır.Ayrıca istifa dilekçesindeki kişisel sebep ifadesi, işverenden veya işyerinden kaynaklanan bir sebep olmayıp davacının kendisine ait özel bir durumu ifade eder. Bu durumda haklı fesih sebebi olarak kabul edilemeyecek kişisel sebepleri gerekçe göstererek işten ayrılan davacının, kıdem tazminatı alacağına yönelik talebinin reddi gerekir. Mahkemece dosya kapsamına uygun olmayan yazılı gerekçeyle talebin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”

BİLGİ NOTLARI

  • Teminat Senedi

                Teminat senedi; bir işin, taahhüdün, alım-satımın veya hizmetin kararlaştırıldığı şekilde tamamlanacağının, aksi halde senette yazan parasal miktarın ödeneceğinin taahhüt edildiği yazılı belgedir. Teminat senedinin, bir ödemeye ilişkin teminat alınması gereken her durumda düzenlenmesi mümkündür.

                Teminat senedi şarta bağlı olması yönüyle bir kambiyo senedi olan bonodan ayrılır. Zira teminat senedinde kambiyo senetlerinin en temel özelliklerinden biri olan kayıtsız şartsız ödeme taahhüdü söz konusu değildir; aksine, ödeme şarta bağlanmıştır. Bir başka ifadeyle teminat senedi, düzenlenmesine neden olan sebebe/asıl borç ilişkisine (iş, söz veya mal ve hizmet) sıkı sıkıya bağlıdır; bu ilişkiden bağımsız olarak ileri sürülemez. 

               Teminat senedi bir kambiyo senedi (poliçe, bono, çek) olmadığından, teminat senediyle kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna başvurulamaz. Bunun yerine genel haciz yoluyla (ilamsız takip) yasal takip yapılabilir. Teminat senedinin bu özelliğinin pratik sonucu, teminat senediyle kambiyo senetlerine mahsus takip başlatılması halinde, takip borçlusu tarafından duruma göre şikayet veya borca itiraz yoluna başvurulabilecek olmasıdır.

              Son olarak; kambiyo senedi olan bonoda bir takım unsurların bulunması zorunludur (şekil şartları). Aksi takdirde söz konusu belge kambiyo senedi vasfını taşımayacaktır (TTK m. 777). Teminat senetlerinin ise hukuki sonuç doğurabilecek şekilde düzenlenmesi yeterlidir. Teminat senetleri için ise bir takım zorunlu unsurlar/şekil şartları söz konusu değildir.

Nasıl düzenlenmelidir?

Senet üzerinde senedin açıkça teminat olarak verildiğine ilişkin yeterli bilgiler olmalıdır. Mesela, senet üzerinde senedin teminat olarak verildiği, hangi sözleşmeye istinaden hazırlandığı, hangi ilişkinin teminatı olduğu, ciro edilemeyeceği,  vs. yazmalıdır.

Senedin verilmesine sebep olan hukuki ilişkide bir sözleşme varsa, bu sözleşme metni içerisinde de senedin veriliş nedeni ve senet bilgileri açıkça yer almalıdır. Böyle bir sözleşmenin olmaması durumunda senedin teminat olarak verildiğine ilişkin bir protokol düzenlenebilir.

Senedin ön yüzünde yer alan vade kısmına “teminat senedir” yazılmalıdır. Zira senet teminat amaçlı olduğundan ancak verilmesine sebep olan olay gerçekleştiğinde veya gerçekleşmediğinde borç doğmuş olacaktır (Mesela kiralanan taşınmaza zarar verilmesi veya istenilen kalitede malın gelmemesi halinde). Bu sebeple teminat senetlerinde vade belli değildir.

Senedin sol tarafında yer alan senedin içeriği kısmına (boş kısma) senedin verilme sebebi yazılmalıdır. Mesela “borçlu ve lehdar arasındaki _____ tarihli sözleşmeye/protokole istinaden verilmiştir” veya “____ayı kirasının teminatıdır” yazılabilir.

Senedin ön yüzünün en solunda yer alan özet kısmı, sadece senedin ön-sağ tarafında yer alan bilgilere hızlıca ulaşılabilmesi bakımından (pratiklik sağlaması) senetlerde yer almakta olup, bu kısma herhangi bir şey yazılması gerekmemektedir. Bununla birlikte senedin içeriğine uygun olarak doldurulabilir veya boşluklar çizgi çekilmek suretiyle kapatılabilir.

Senedin arka kısmına ise senedin ön yüzünde yer alan senedin içeriği/muhteviyatı kısmına yazılan sebebin ayrıntısı yazılmalıdır. Mesela, “İşbu senet borçlusu ile lehdarı arasında ____ konulu ve _____ tarihli ____ sözleşmesi yapılmış olup, sözleşme konusu ______ adet malın sözleşmede kararlaştırılan nitelik ve miktarda _____ tarihine kadar lehdara teslim edilmemesi halinde işbu senet icra takibine veya davaya dayanak yapılacak, aksi takdirde geçersiz olacaktır. İşbu senet ciro edilemez.“ veya “Borçlu, lehdarın _______ adresinde yer eden taşınmazında kiracı olup, ____ tarihli kira sözleşmesi uyarınca Ocak 2021 yılı için ödemesi gereken kira bedeli olan _____ TL’yi ödememesi halinde işbu senet icra takibine veya davaya dayanak yapılacak, aksi takdirde geçersiz olacaktır. İşbu senet ciro edilemez.” yazılabilir.

  • KEP ve UETS Sistemleri

        UETS, Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi’nin kısaltmasıdır. Bu sistem, Tebligat Kanunu’nun 7/A maddesinde belirtilen gerçek ve tüzel kişilere elektronik yolla tebligat yapılması için Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) tarafından kurulmuş ve işletilmektedir. UETS’in temel amacı, resmi tebligatların elektronik ortamda hızlı, güvenli ve etkin bir şekilde yapılmasını sağlamaktır. UETS’in yasal dayanağını oluşturan Tebligat Kanunu’ndaki düzenleme, pek çok kişi ve kuruma elektronik yolla tebligat yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu kapsamda, tüm özel hukuk tüzel kişileri (limited şirketler, anonim şirketler, vakıflar, kooperatifler, dernekler vb.), avukatlar, noterler, bilirkişiler ve arabulucular gibi meslek mensuplarına yapılacak tebligatların elektronik yolla gerçekleştirilmesi gerekmektedir. UETS’in işleyişi, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılması esasına dayanmaktadır. Bu düzenleme, Tebligat Kanunu’nun 7/A maddesinin 4. fıkrasında açıkça belirtilmiş olup, Yargıtay içtihatları ile de kabul edilmektedir. Bu beş günlük süre, muhatabın tebligatı görmesi ve gerekli işlemleri yapması için makul bir zaman tanımaktadır. UETS’in en önemli özelliklerinden biri, yalnızca tebligat alınabilen tek taraflı bir sistem olmasıdır. Bu özellik, sistemin güvenliğini ve tebligatların resmi niteliğini korumak açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, UETS üzerinden gönderilmesi zorunlu olan tebligatların fiziksel olarak gönderilmesi durumunda, bu tebligatlar usulsüz tebligat olarak kabul edilmektedir.

       KEP, Kayıtlı Elektronik Posta’nın kısaltmasıdır. KEP sistemi, UETS’ten farklı olarak, sadece tebligat amaçlı değil, daha geniş kapsamlı bir elektronik iletişim sistemi olarak tasarlanmıştır. KEP’in temel amacı, elektronik ortamda gönderilen iletilerin hukuki delil niteliği taşımasını sağlamaktır. KEP sistemi, Türk Ticaret Kanunu’nun 1525. maddesinde düzenlenmiş olup, tacirler arasındaki ihbar, ihtar, çağrı gibi bildirimlerin elektronik yolla yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. Ayrıca, Kayıtlı Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile KEP sisteminin detayları belirlenmiştir. KEP sisteminde, mücbir sebep halleri dışında KEP hesabına erişilmemesi durumunda, o iş günü içinde gelen iletinin ertesi iş günü hesap sahibine ulaştığı ve okunduğu kabul edilmektedir. Bu düzenleme, KEP kullanıcılarının sistemden gelen iletileri düzenli olarak kontrol etmelerini teşvik etmekte ve iletişimin sürekliliğini sağlamaktadır. KEP sistemi, gönderim ve alım zamanlarının ispatlanabildiği, alıcının ve göndericinin kimliklerinin doğrulandığı ve iletinin içeriğinin değiştirilmediğinin teyit edildiği bir elektronik posta sistemi olarak işlev görmektedir. KEP aracılığıyla gönderilen iletiler, hukuki açıdan senet hükmünde kabul edilmekte ve aksi ispat edilene kadar kesin delil niteliği taşımaktadır.

UETS ve KEP Arasındaki Temel Farklılıklar

  • UETS sadece tebligat almak için oluşturulmuş bir sistemken, KEP daha geniş kapsamlı bir ileti sistemi olarak tasarlanmıştır. UETS’de tebligat çıkarmaya yetkili olan kurumlar sınırlıdır, KEP ise kamu kurumu olsun olmasın herkes tarafından kullanılabilen bir sistemdir.
  • UETS’in kullanımı, belirli kişi ve kurumlar için zorunlu tutulmuştur. KEP için ise böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. KEP, isteğe bağlı olarak kullanılabilen bir sistemdir.
  • UETS’de tebligatlar, gönderildiği tarihi izleyen 5. günün sonunda tebliğ edilmiş sayılırken, KEP ile gönderilen iletiler gönderimin ertesi iş günü sonunda okunmuş kabul edilmektedir.

KEP adresleri genellikle “isimsoyisim@hs01.kep.tr” formatında olurken, UETS adresleri “1323-1234-1323-1234” gibi rakamlardan oluşmaktadır.

Araç çubuğuna atla